Siirde Gerceklik Ve anlam

 
ŞİİRDE GERÇEKLİK VE ANLAM
 
•         İnsanlar, gerçek hayatta var olan nesneleri, olayları duyu organlarıyla algılar; bu algılama insan bilincinde çeşitli işlemlerden geçer ve bire¬ye göre farklışekillere, durumlara dönüşür. Böylece "imge" oluşur.
•         Şiirde bütün imgeler, gücünü gerçeklikten alır.
•         İmgenin oluşumunda -gerçekliğin dönüştürülmesinde- bireyin yaşa¬dıkları, sezgileri, tasarıları, kültürü, anlayış ve algılayışındaki farklılık¬lar etkilidir.
•         Birey, günlük hayatta kullandığımız dil göstergelerine, günlük hayatta gerçekliği olan dil ifadelerine yeni anlamlar yükleyerek gerçekliği dö¬nüştürür.
•         Dönüşen ve değişen bu gerçeklik her okuru farklı boyutlarda etkiler. Bu etki ise okurun yaşına, eğitim ve kültür seviyesine, hayallerine, izlenimlerine, içinde bulunduğu duruma ve döneme göre değişir.
•         Aynı gerçeklik, farklı sanatçıların elinde farklışekillere dönüşür. Böy¬lece şiirsel gerçeklik oluşur.
•         Günlük dil ile şiir dili arasındaki temel farklılık, gerçekliğin ifade ediliş biçimidir.
 
"Bu şeker kaç para?" "On lira"
"Bu akşam çok eğlendim."
 
"Köşkün muazzam bir Boğaz manzarası var." ifadelerinde "on lira, eğlen¬mek, köşk" sözcükleri gerçek anlamlarıyla kullanılmıştır.
 
"Güzelliğin on par'etmez
Bu bendeki aşk olmasa
Eğlenecek yer bulamaz
Gönlümdeki köşk olmasa"
Âşık Veysel
 
Dörtlükte ise on para etmek, "değerinin az olması"; "eğlenmek", oyalan¬mak, vakit geçirmek, teselli olmak"; köşk, "gönlün en güzel yeri, sevgilinin içinde bulunduğu yer" anlamlarında kullanılmıştır.
 
•         Dörtlüğün her okuyucuda çağrıştırdıkları farklıdır. Çünküşiirde yan anlamlar, mecaz anlamlar vardır. Bu anlamlar, yoruma açıktır.
•         Şiirde dil şiirsel işleviyle kullanılır.
 
Örnek şiir incelemeleri:
 
Halk şiiri örneği (17. yüzyıl)
 
SEMAİ
 
Bugün ben bir güzel gördüm
Bakar cennet sarayından
Kamaştı gözümün nuru
Onun hüsn ü cemalinden
 
Salındı bahçeye girdi
Çiçekler selama durdu
Mor menekşe boyun eğdi
Gül kızardı hicabından
Ercişli Emrah
 
"Bu gün ben bir güzel gördüm." ifadesi yaşadığımız dünyada gerçekliği olan şeylerdir. Günlük hayatta birçok güzel görmek mümkündür.
"Bakar cennet sarayından." Güzel bir kız cennetteki bir saraydan bakamaz, evinin penceresinden bakar, ancak şair bu gerçekliği dönüş¬türerek, sevgilisini cennetteki hurilere, evini de cennetteki saraylara benzetmiştir.
 
"Kamaştı gözümün nuru
Onun hüsn ü cemalinden"
 
Sevgilinin güzel olması gerçek hayatta olabilecek bir ifadedir; ancak güzelliğin çokluğundan gözlerin kamaşması gerçekliğin dönüştürül¬mesidir.
 
"Salındı bahçeye girdi" Sevgilisinin ya da herhangi birinin bahçeye gir¬mesi gerçekte olabilecek bir şeydir.
 
"Çiçekler selama durdu
Mor menekşe boyun eğdi
Gül kızardı hicabından" ifadelerinde gerçeklik değişik yollarla dönüş¬türülmüştür. Çiçeklerin bahçeye tek bir sıra halinde dikilmiş olması, çiçeklerin dik durması gerçekte olabilir; ancak çiçekler, sevgili geldiği için selama durmaz. Aynı durum menekşe için de geçerlidir. Menek¬şenin boynu, doğal olarak zaten hafif eğiktir, bunun sebebi sevgilinin gelmesi değildir. Gülün renginin kırmızı olması ve utanan insanın yüzünün kızarması gerçekliktir; ancak gülün utancından kızarması gerçekliğin dönüştürülmesidir.
 
Şiirde gerçeklik, benzetmelerle, abartmayla ve güzel sebebe bağla¬ma yollarıyla dönüştürülmüştür. Bu imgeler, halk şiirinde kalıplaşmış¬tır. Ancak, her şair bu imgeleri yeniden kurgular.
 
Son Dönem Türk Edebiyatı
 
BAHAR ŞARKİSİ
 
Titrek bir damladır aksi, sevincin
 Yüzünün sararmış yapraklarında;
Ne zaman kederden taşarsa için
Şarkılar taşırken dudaklarında
Gözlerin kararan yollarda üzgün
Ve bir zambak kadar beyazdır yüzün;
Süzülüp akasya dallarında gün
Erir damla damla ayaklarında
Ahmet Muhip Dıranas
 
"Titrek bir damladır aksi, sevincin
Yüzünün sararmış yapraklarında"
ifadesi, "Sararmış bir yaprağın üzerindeki yağmur damlası yaprak hareket ettikçe titreşiyordu, sallanıyordu." gerçekliğinden hareketle yazılmış olabilir. Sevincin yansımasının titrek bir damla olması, insan yüzünün sarı yaprak olması gerçeğin dönüştürülmüşşeklidir.
 
"Ne zaman kederden taşarsa için.
Şarkılar taşırken dudaklarında."
"İnsanlar çok üzülebilirler, insanlar şarkı söyleyebilirler." ifadeleri bu dizelerin gerçeklik kaynağıdır. "İçin kederden taşması, dudakların şar¬kı taşıması" gerçekliğin dönüştürülmesidir. Şair bu dörtlükte, baharın tasvirini yapmakta, bunu yaparken de gerçekliği değiştirmekte, söz¬cüklere yan anlamlar, mecaz anlamlar yüklemektedir (Şarkıyı söyle¬yen rüzgârın etkisiyle ses çıkaran sararmış yapraklardır).
 
"Gözlerin kararan yollarda üzgün
Ve bir zambak kadar beyazdır yüzün,
Süzülüp akasya dallarında gün
Erir damla damla ayaklarında"
"Gün batıyor."şeklinde ifade edebileceğimiz gerçeklik, yukarıda farklı imgelerle değiştirilmiştir. Gün, damla damla erimez, gün biter.
 
Şair, mecaz ve yan anlamlarıçokça kullanarak gerçekliği yeniden kurgulamıştır.

 

Facebook beğen
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol