|
Ya bu deveyi güdeceksin, yâda bu diyardan gideceksin. |
|
Yabancı koyun kenara yatar. |
|
Yağ yiyen it yüzünden belli olur. |
|
Yağmur yağar, yarıklar kapanır. |
|
Yakına erinen, uzağa yorulur. |
|
Yalanla iman bir arada bulunmaz. |
|
Yan yatan da, yer bir ekmek çamura batanda. |
|
Yangına körükle gider |
|
Yanık yerin otu, tez biter. |
|
Yara gider, yeri gitmez. |
|
Yarası olan gocunur. |
|
Yarım elma, gönül alma. |
|
Yarım hekim candan, yarım imam dinden eder. |
|
Yarınki kazdan, bugünkü tavuk yeğdir. |
|
Yarım doktor candan, yarım iman dinden eder. |
|
Yarış atı çifte koşulmaz. |
|
Yaş kesen, baş keser. |
|
Yaşın yanında kuruda yanar. |
|
Yatanın, yürüyene borcu vardır. |
|
Yavaş atın çiftesi pek olur. |
|
Yavuz atin yarası eksik olmaz. |
|
Yavuz it ününü kendi arttırır. |
|
Yavuz itin yarası eksik olmaz. |
|
Yaz gününün yağmuruna güvenilmez. |
|
Yaza çıkardım danayı, beğenmez oldu anayı. |
|
Yazın başı pişenin, kışın aşı pişer. |
|
Yazın boku kışa katık olur. |
|
Yazın gezeni, kışın bünelek tutar. |
|
Yazın gölge hoş, kışın çuval bos. |
|
Yazın yasa, kisin tasa oturulmaz. |
|
Yedir beni, öveyim seni. |
|
Yel eserken, harmanini savur. |
|
Yerli kaya yerinden oynamaz. |
|
Yılanı deri değiştirirken göremezsin. |
|
Yiğidin anası tez ağlar. |
|
Yiğit at yemini artırır. |
|
Yokuş dibinde öküz yemlenmez. |
|
Yol calisiz el delisiz olmaz. |
|
Yol kenarındaki meyve ile hancının kızı çabuk olgunlaşır. |
|
Yolcu yolunu bulur. |
|
Yolda binen, belde iner. |
|
Yoldan önce arkadaşını, evden önce komşunu seç. |
|
Yörük sırtından kurban keser. |
|
Yumulan gözün hatırı sayılmaz. |
|
Yumurtada tüy bitmez. |
|
Yük altında eşek anırmaz. |
|
Yüz verdik astarını ister. |