O
 |
Oğlan anasını, inek danasını bilir. |
 |
Oğlan dayıya, kız halaya çeker. |
 |
Oğlan yer oyuna gider, çoban yer koyuna gider. |
 |
Oğlunu seven hocaya vermez, kızını seven kocaya vermez. |
 |
Olanla ölene çare yoktur. |
 |
Oldu olacak, kırıldı nacak. |
 |
Ona gelince şapur şupur, bize gelince yarabbi şükür. |
 |
Orospu içerden olunca, kapı kilit tutmaz. |
 |
Osurgan böceği yavrusunu, ap apacam diye sever. |
 |
Ot kökünün üstünde biter. |
 |
Oturduğu ahir sekisi, çağırdığı İstanbul türküsü. |
 |
Oynamayan gelin, yerim dar der. |
Ö
 |
Ödünç yiyen kesesinden yer. |
 |
Öksüz güler mi, meğer yanıla. |
 |
Öksüzün yüzü küllü olur. |
 |
Öküz altında buzağı aranmaz. |
 |
Öküz öldü, ortaklık bozuldu. |
 |
Öldü dayim, kesildi payım. |
 |
Ölmüş essek kurttan korkmaz. |
 |
Ölmüş adamın cebine harçlık konmaz. |
 |
Ölmüş eşek nallı olur. |
 |
Ölü ile gelinin atı yüğrük olur. |
 |
Ölüye giden ağlar, düğüne giden oynar. |
 |
Önce bol bol yiyen, sonra bel bel bakar. |
 |
Önüm kavurga kavurur, arkam harman savurur. |
 |
Öz ağlamayınca, göz ağlamaz. |
|
|
 |
|