isgaller Ve Cemiyetler
İLK İŞGALLER VE DİRENİŞ

Mondros Ateşkes Anlaşması, Osmanlı Devleti’nin varlığını ortadan kaldırmaya yönelik olduğu halde Osmanlı devlet adamları bunu görememişlerdir. Sadrazam Ahmet İzzet Paşa, Mondros Ateşkes Anlaşması’nın Bulgaristan, Avusturya ve Almanya ile yapılan ateşkes anlaşmalarından daha hafif olduğu görüşündeydi. Padişah ise ağır şartlar taşımasına rağmen ateşkesin kabulünden yanaydı. Bu arada 1. Dünya Savaşı sırasında yönetimi elinde bulunduran İttihat ve Terakki Partisi, Teceddüt Fırkası’na dönüşerek kendini feshetmiştir.
Mondros Ateşkes Anlaşması sırasında Yıldırım Orduları Grup Komutanı olan Mustafa Kemal ateşkesin en çok memleketi yabancı işgaline açık bırakan hükümlerine tepki gösterdi. İstanbul Hükümeti’nin tavrı ise Yıldırım Orduları Grubu’nu ve VII. Ordu Karargâhı’nı kaldırmak oldu. Mustafa Kemal de Harbiye Nezareti emrine alındı.

Mondros Ateşkes Anlaşması’nın yürürlüğe girmesi ile işgaller de başladı. İlk işgal edilen yer Musul oldu (3 Kasım 1918). Bir taraftan Türk ordusu terhis edilirken, diğer taraftan da Osmanlı Devleti’nin her türlü ulaşım ve haberleşmesine, maden ürünlerine, silah ve cephanelerine el konuluyordu. 13 Kasım 191 8’de İtilaf Devletleri donanması İstanbul’a geldi.
İtilaf Devletleri Mondros Ateşkes Anlaşması’nın 7. maddesini ileri sürerek işgalleri devam ettirdiler. İngilizler Musul’dan sonra Urfa, Antep ve Maraş’a girdiler. Fransızlar Adana ve çevresini, İtalyanlar ise, Antalya ve Konya’yı işgal ettiler. İşgaller sırasında Ermeni Patriği Zaven Efendi’nin bir İngiliz gemisi ile İstanbul’a gelmesi ve gösterilerle karşılanması, Fransız General Franchet d’Esperey’in Fatih’in 1453’te İstanbul’a girişi gibi, Rumların kendisine hediye ettiği beyaz bir atla İstanbul’a girmesi azınlıkların taşkınlıklarını daha da artırmıştır.
İstanbul Hükümeti’nde ise Ahmet İzzet Paşa’nın istifasından sonra yeni kabineyi Tevfik Paşa kurdu. Ancak onun da istifası üzerine 4 Mart 1919’da yeni hükümet İngiliz taraftarı olan Damat Ferit Paşa tarafından kurulmuş, Osmanlı parlamentosu da kapatılmıştır.

MEMLEKETİN İÇ DURUMU ve CEMİYETLER

Mondros Ateşkes Anlaşması’nın imzalanmasından sonra başlayan işgaller, devlet otoritesinin sona ermesine neden oldu. Devlet otoritesinin yokluğundan faydalanmak isteyenler kendi amaçları doğrultusunda dernekler kurdular. Bu tür çalışmalara karşı da kurtuluş amacıyla Türkler tarafından dernekler kurulmuştur.

MİLLİ VARLIĞA DÜŞMAN CEMİYETLER
Bu cemiyetleri ikiye ayırmak mümkündür. Birinci bölümde milliyetçi amaçlara ters düşen, Osmanlıcı ve Hilafetçi görüşte olanlar yer almaktadır. İkinci bölümde ise, azınlıkların 1. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin yenilmesinden faydalanmak amacıyla kurdukları cemiyetler yer almaktadır. Bunlar kendilerini İtilaf Devletleri’nin temsilcisi olarak görmüşler, Anadolu’daki harekete ve milli devlet düşüncesine karşı çıkmışlardır. Asıl amaçları, Anadolu ve Rumeli üzerindeki tarihi emellerini yerine getirmekti.

1.Osmanlıcı ve Hilafetçi Cemiyetler

Sulh ve Selâmet-i Osmaniye Fırkası
Meşrutiyet ve demokrasi esaslarına bağlı olarak siyasi faaliyette bulunmuştur. Padişaha bağlılığı savunmuş, istanbul Hükümeti’yle sürekli işbirliği yapmıştır. Çalışmalarının itici gücünü İttihat ve Terakki düşmanlığı oluşturmuştur.

Teali İslam Cemiyeti
1919’da İstanbul’da kurulmuştur. Osmanlı Devleti’nin düzeninin devamını sağlamayı hedef alan cemiyetin temel dayanağı hilafettir. İçlerinde pek çok aydın bulunan cemiyetin mensupları ülkenin kurtuluşunun saltanat ve hilafetin güçlendirilmesiyle mümkün olacağını savunmuşlardır.

İngiliz Muhipler Cemiyeti
İstanbul Hükümeti tarafından desteklenen cemiyet, Osmanlı Devleti’nin varlığını koruyabilmesi için tek yolun İngiliz himayesine sığınmak olduğu tezini savunmuştur. İngiliz parasıyla kurulan ve İngilizlerin kontrolünde olan cemiyetin gizli amacı ülkede karışıklıklar ve ayaklanmalar çıkararak milli bilinci boğmak ve yabancı müdahalesini kolaylaştırmaktır.

Wilson Prensipleri Cemiyeti
Osmanlı aydınları ve bazı Milli Mücadeleciler tarafından desteklenen cemiyet Osmanlı Devleti’nin varlığını koruyabilmesi için ABD’nin manda ve himayesine girmesinin gerekli olduğunu savunmuştur. Cemiyetin kurucularından bazıları daha sonra Milli Mücadelecilere katılmıştır.

Kürt Teali Cemiyeti
Wilson Prensiplerinden ilham alınarak kurulan cemiyet, Doğu Anadolu’da bağımsız bir Kürdistan Devleti kurmayı hedeflemiştir. İngilizlerle sıkı bir diyalog kuran cemiyet, Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ile birleşmeyi reddetmiş ve bölge halkı tarafından desteklenmemiştir.

Hürriyet ve İtilaf Fırkası
İttihat ve Terakki aleyhtarlığıyla ortaya çıkmış, kendisini en büyük parti olarak görmüştür. 1913 yılında çalışmalarını durduran parti, Mondros Ateşkesi’nden sonra faaliyete geçmiştir. Milli Mücadeleye karşı olan parti iç ayaklanmalarda kışkırtıcı rol oynamıştır.

2. Azınlıklar Tarafından Kurulan Cemiyetler

Mavri Mira Cemiyeti
İstanbul’da Rum Patrikhanesi’nde Patrik vekilinin başkanlığında kuruldu. Yunan Kızılhaçı, Muhacirin Komisyonu ve Rum okullarında görevli azınlıklar tarafından desteklenmiştir. Cemiyetin amacı; İzmir ve çevresi ile Doğu Trakya’nın Yunanistan’a katılmasını sağlamaktı.

Etniki Eterya Cemiyeti
Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanmasını sağlamak için 1814 yılında kurulan cemiyet Bizans İmparatorluğu’nu yeniden canlandırmak amacıyla, Mondros Ateşkesi’nden sonra çalışmalarını sürdürmüştür.

Rum Pontus Cemiyeti
Bu cemiyet, Fatih tarafından Osmanlı topraklarına katılan Trabzon Rum Pontus İmparatorluğu’nu (1204 - 1461) yeniden kurmayı amaçlamıştır. Cemiyet Trabzon, Samsun ve Karadeniz sahillerinde faaliyette bulunmuştur.

Ermeni Taşnak - Hınçak Cmiyetleri
Rumlarla işbirliği yapan bu cemiyetler İngiltere’den yardım almıştır. Bu cemiyetlerin amacı, Wilson İlkelerinden yararlanarak bağımsız bir Ermeni Devleti kurmaktı.

Alyans İsrailit
“Alyans İsrailit” İstanbul’da Yahudi gençleri tarafından kurulmuştur. Amacı Osmanlı Devleti’nin yıkılması halinde bağımsız bir devlet kurmaktı.

UYARI:
Azınlıklar tarafından kurulan cemiyetler, İtilaf Devletleri tarafından da desteklenmiştir. Böylece Anadolu’nun işgalinin kolaylaştırılması amaçlamışlardır. Çünkü 1. Dünya Savaşı’nı kazanmakla beraber büyük ölçüde güç kaybına uğramaları İtilaf Devletleri’nin projelerini kendi güçleriyle gerçekleştirmelerini engelliyordu. Gayri- müslim azınlıkların bütün çalışmalarında ortak nokta, Rum ve Ermeni kiliselerinin bu faaliyetlerin odak noktasını oluşturmasıdır

MİLLİ CEMİYETLER
“Müdafaa-i Hukuk” denilen bu cemiyetler, Mondros Ateşkes Anlaşması’ndan sonra başlayan işgal- lere karşı kurulmuştur.

Trakya - Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
2 Aralık 1918’de Edirne’de kurulan bu cemiyet, Trakya’nın Yunanistan’a verilmesi tehlikesine karşı kurulmuştur. Cemiyeti kuranlar, Trakya’nın Yunanlılara verileceğini ve Osmanlı Hükümeti’nin buna engel olamayacağını düşünüyorlardı. Osmanlı Devleti’nin parçalanması halinde gerekirse Batı Trakya ile birleşerek bir Trakya Cumhuriyeti kurulması amaçlanmıştır. Sivas Kongresi’nde diğer milli cemiyetlerle birleşen bu cemiyet, Mondros Ateşkesi’nden sonra kurulan ilk direniş cemiyetlerinden biridir.

İzmir Müdafaa-i Hukuk-u Osmaniye Cemiyeti
2 Aralık 1918 tarihinde kurulan bu cemiyet, İzmir’in Yunanlılara verilmesini engellemek için kurulmuştur. Ancak, İttihatçı ve Bolşevik olmakla suçlanan cemiyet, düzenli bir örgüt haline gelememiştir.

İzmir Redd-i İlhak Cemiyeti
İzmir’in haksız işgaline karşı kurulmuştur. Aynı zamanda milis teşkilatı kurarak Yunan işgaline fiilen karşı konulmasında, Birinci Balıkesir, İkinci Balıkesir ve Alaşehir Kongrelerinin toplanmasında etkili olmuştur.

Kilikyalılar Cemiyeti
Adana ve dolaylarını Fransızlara ve Ermenilere karşı korumak amacıyla kurulmuştur.

Milli Kongre Cemiyeti
Milli Talim ve Terbiye Cemiyeti üyeleri tarafından kurulmuştur. Amacı, Türkler hakkında dünyada yapılan propagandalara yayın yolu ile karşı koymak ve Türk milletinin haklarını dünya milletlerine duyurmaktı. Özellikle Fransızca eserler yayınlayarak etkili hizmetlerde bulundu. “Kuvay-ı Milliye” deyi- mini kullanan ilk siyasi kuruluş, Milli Kongre Cemiyeti olmuştur.

Trabzon Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti
Karadeniz kıyılarında kurulması amaçlanan Rum - Pontus Devleti’ne karşı kurulmuştur.
Trabzon ve Havalisi Adem - i Merkeziyet Cemiyeti
Trabzon çevresinde bağımsız bir Türk devleti kurmak amacıyla faaliyette bulunan cemiyet padişaha bağlıydı. Bu cemiyet, sonradan milli harekete katılmıştır. Bu özelliğinden dolayı milli cemiyetler arasında gösterilmektedir.
 
Şark Vilayetleri (Doğu Anadolu) Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
Doğu vilayetlerinin Ermenilere verilmesini engellemek amacıyla kurulmuştur. Cemiyetin aldığı kararlara göre;
*Hiçbir surette bölgeden göç edilmeyecekti.
*Derhal bilim, iktisat ve din alanında örgütlenilecekti.
*Doğu vilayetlerinin uğrayacağı bir saldırıya karşı bileşilecekti.
Cemiyet, doğu vilayetlerinde Türklerin Ermenilerden sayı bakımından üstün olduğu kadar tarih, kültür ve medeniyet eserleri açısından da üstün olduğunu göstermek için propaganda yoluyla faaliyetlere girişmiştir.

UYARI:
Yukarıda sayılan cemiyetlerden başka İstanbul’da gizli olarak kurulmuş Anadolu’ya yardım (özellikle cephane kaçırma) işini üstlenen cemiyet ve kuruluşlar da vardı. Bunların başında Karakol Cemiyeti, Mim Mim ve Felah Grupları geliyordu. Felah Grubu Mustafa Kemal Paşa’nın isteği ile kurulmuştur. Ayrıca Sivas ‘ta 5 Kasım 1919 ‘da Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti kurulmuştur.

Milli Cemiyetlerin Ortak Özellikleri
* Cemiyetlerin kuruluşunda hakim olan duygu Türklük duygusudur.
* Cemiyetlerin programları Türk vatanının bütünlüğü düşünülerek hazırlanmamıştır.
* Sadece kendi bölgelerini kurtarmak amacıyla kurulmuşlardır.
* Metotları genellikle yayın yolu ile dünyaya davalarının haklılığını göstermektir.
* Azınlıklar, İstanbul Hükümeti ve işgalci güçlerle mücadele etmişlerdir.
* Cemiyetlerin tabanını genellikle eski İttihatçılar oluşturmuştur.
* Sivas Kongresi’nde “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adı altında birleşmişlerdir.
 
Facebook beğen
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol