"Şekersiz Diyabet" Tehlikesi İsim ve belirtilerdeki benzerliğine rağmen şeker hastalığıyla karıştırılmaması gereken ve halk arasında “Şekersiz Şeker” (diyabet hastalığı) bi şekilde bilinen “Diabetes İnsipitus”, çocukları da tehdit ediyor. VKV Amerikan Hastanesi Pediatrik Endokrinoloji Uzmanı Dr. Nihal Memioğlu, diabetes insipitus’un epey su içme, epey idrara çıkmayla kendini gösteren idrarı yoğunlaştıramama hastalığı olduğunu belirterek, “Bu hastalıkta kan şekeri normaldir, bu nedenle şekersiz şeker hastalığı bi şekilde da bilinir” dedi. Diabetes insipitus’un beyindeki hipofiz bezinden salgılanan, böbreklerden vücut suyunun tutulmasını sağlayan antidiüretik hormonun eksikliği veya etkisizliği nedeniyle doğuştan ya da yaşamın ilerleyen dönemlerinde oluşabildiğini anlatan Dr. Memioğlu, hastalık hakkında şu bilgileri verdi: “Kafa travması, beyin tümörleri, beyni etkileyen enfeksiyonlar, beynin gelişimsel bozuklukları, birtakım böbrek hastalıkları, genetik yatkınlık en sık görülen nedenlerdir. Çok su içen çocuğa dikkat edin Bu hastalıkta böbreğin vücut suyunu gereğinden çok atması söz konusudur. Yenidoğan bebekte sık bez ıslatma, sık emme isteği, ateş, cilt kuruluğu, kilo alamama ve huzursuzluğa niçin olur. Süt çocuğukluğu döneminde büyüme geriliği, nedensiz ateş, kabızlık, bol idrar ve epey su içme isteği bulunur. Daha büyük çocukta da epey su içme, epey idrara çıkma, gece su içmek için uyanma söz konusudur. şayet hastalık önceden başladıysa dar, zayıf, kuru ciltli çocuklar bi şekilde karşımıza çıkarlar. sayrı çocuk soğuk suyu, tuz ve proteinden yoksul yemekleri tercih eder. Nasıl teşhis edilir? Öncelikle çocuğun gerçekten epey su içip idrara çıkıp çıkmadığı belirlenmelidir. Normal idrar miktarı çocuğun kilosuna göre değişir. Bunun için 24 saat boyunca yaptığı idrar miktarı ve tükettiği sıvı kayıt edilmelidir. İdrar miktarının fazlalığı kesinleşir ve idrar yoğunluğu farklı zamanlarda düşük bi şekilde saptanırsa diabetes insipitus düşünülmelidir. İdrarda şeker olmamasıyla şeker hastalığından ayrılır. Kanda hormonun düzeyi, elektrolitler ve böbreklerin çalışma kapasitesi değerlendirilerek tanı kesinleştirilebilir. Antidiüretik hormonun eksik mi, yoksa etkisiz mi olduğunu belirlemek amacıyla ilaçlı test yapılması da lazım mümkün.”