Cevre Kirliligi

Çevre Kirliliği

Dünyadaki nüfus artışı, hızlı kentleşme, teknolojinin hızla ilerlemesi doğal kaynakla-rımızı tehdit etmekte ve çevre kirlenmesine neden olmaktadır. İnsanların çevrelerinde yarattı-ğı olumsuz etkilerin tümü çevre sorunlarını oluşturur. 

Çevre kirlenmesine neden olan maddelere atık maddeler; atıkların bırakıldığı ortama alıcı ortam denir. 

Çevre kirliliği beş grupta incelenir;

A) Su kirliliği

B) Hava kirliliği

C) Toprak kirliliği

D) Ses (gürültü) kirliliği

E) Radyasyon kirliliği

 

A) Su Kirliliği 

Yeryüzündeki sular güneşin sağladığı enerji ile devamlı bir döngü içindedir. Suyun döngüsü sırasında insanın etkisi sonucu ortaya çıkan ve suya karışan maddeler; suyun fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerini değiştirerek su kirliliğine neden olur. Evsel ve endüstriyel atıkların arıtılmadan sulara boşaltılması, tarımda kullanılan gübre ve ilâçların sulara taşınması sonucunda su kirliliği meydana gelir.

 

Su kirliliğinin etkileri

• Bazı bulaşıcı hastalıkların etkileri, kirli sulardan ya da kirli sularla yıkanmış sebze ve meyvelerden insanlara geçerek salgınlara yol açabilir.

• Kirli sular doğal yaşama zarar verir.

• Kimyasal gübreler de su kirliliğine neden olur. Evrensel atıklardan, endüstriyel atık-lardan ve tarımsal gübrelerden sulara bol miktarda azot ve fosfor bileşikleri geçebilir. Bu bile-şikler de sudaki bitkisel yaşam için gübreleme etkisi yapar. Bu durumda bitki ve bazı alg tür-lerinin üremesi hızlanır. Kirlenmeden dolayı ortamda aşırı bitki üremesine ötrofikasyon de-nir.

 

Su kirlenmesinin önlenmesi için;

• Sanayi tesisleri yerleşimden uzak bölgelere kurulmalı ve sanayi atıkları arıtma tesis-lerinden geçirildikten sonra çevreye verilmeli,

• Su kaynakları dışarıdan insan ve hayvanların giremeyeceği şekilde korunmalı,

• Sanayide kullanılan ambalâjlar, cam ve karton gibi yeniden kullanılabilir maddeler-den yapılmalı,

• Sanayi tesisleri hava ve su kirliliğini önlemek için arıtma tesisleri kurulmalı,

• Pestisitlerden kaynaklanan kirlenmenin azaltılması için kullanılan ilâçların daha za-rarsız olmasına dikkat edilmeli,

• Her türlü atık madde toplanmalı ya da kullanılabilir duruma getirilmeli,

• Doğada parçalanması zor olan deterjanların kullanılmasından vazgeçilmelidir.

 

B) Hava Kirliliği 

Hava, azot (%78), oksijen (%21), karbondioksit (%0,03) ve az miktarda da diğer gaz-ları içerir. Havanın bu doğal yapısını değiştiren her türlü madde kirleticidir.

Atmosferde toz, duman, gaz, su buharı şeklimdeki kirleticilerin, insan ve diğer canlıla-ra zarar verecek düzeye erişmesine hava kirliliği denir.

 

Hava kirliliğinin etkileri

• Hava kirliliği solunum sistemi hastalıklarına ve akciğer kanserine neden olur.

• Hava kirliliği atmosferde sera etkisi, asit yağmuru, ozon tabakasının incelmesi gibi sorunlara yol açar.

Günümüzde insanların yol açtığı hava kirliliğinin en kötü sonuçlarından birisi de asit yağmurlarıdır. Bu yağmurlar fosil yakıt atıklarının doğal su çevrimine karışması ile ortaya çıkar. 

 

Hava kirliliğine karşı alınabilecek önlemler

• Hava kirliliğinin önlenmesi için öncelikle fosil yakıt kullanımının yerine enerji kay-nağı olarak doğalgaz kullanımı artırılmalı, güneş enerjisi ve jeotermal enerji kaynaklarına önem verilmelidir.

• Sanayi tesisleri kurulurken yeşil alanların artırılması plânlanmalı, sanayi atıklarının havaya verilmesi önlenmelidir.

• Kentlerde arabaların egzoz gazlarından çıkan kirleticilerin etkisini azaltmak için ön-lemler alınmalıdır. 

• İnsanlar toplu taşımacılığa özendirilmeli, toplu taşımacılıkta yakıt olarak doğalgaz kullanılmalıdır.

• Ormanların tahribatı önlenmeli, ağaçlandırma çalışmalarına hız verilmelidir. Ozon tabakasına zarar veren gazların yerine kullanılabilecek başka gazlar araştırılmalıdır.

 

C) Toprak Kirliliği 

Plansız kentleşme, tarımda kullanılan ilâçlar, gübreler, sanayi atıkları, yağmur sularıy-la havadaki asitlerin toprağa inmesi ve erozyon toprağın kirlenmesine yol açar.

Ülkemizde toprak kirliliğinin nedenlerinin başında hızlı nüfus artışı gelmektedir. Nü-fusun hızla artması ile insanların besin ve konut ihtiyacı da artmaktadır. Endüstrinin hızla geliştiği şehirlerde, endüstriyel atıkların toprağa karışması toprak kirliliğine neden olmaktadır. Ayrıca nükleer enerji kullanımının giderek arttığı son yıllarda, nükleer enerjinin atıkları olan radyoaktif atıklar çevre sorunlarına neden olmaktadır. 

Toprağa bırakılan zararlı ve atık maddelerle toprağın özelliklerinin bozulmasına top-rak kirliliği denir. Kirlenen toprakta rengin değiştiği ve verimin düştüğü görülür. Toprakta bulunan zehirli maddeleri bitkiler kökleriyle topraktan alırlar. Bu bitkilerle beslenen hayvan-lar zehirli maddeleri bünyelerine alırlar. Dolayısıyla zehirli maddelerle beslenen hayvanları yiyen insanlara da bu madde geçer. Kirlilikten dolayı toprak içinde bulunan mikroorganizma-lar ölür.

 

Toprak kirliliğinin önlenmesi için;

• Evsel atıklar toprağa zarar vermeyecek şekilde toplanmalı ve imha edilmeli,

• Verimli tarım alanlarına sanayi tesisleri ve yerleşim alanları kurulmalı,

• Sanayi atıkları arıtılmadan toprağa verilmemeli,

• Tarım ilâçlarının kullanılmasında ve gübrelemede yanlış uygulamalar önlenmeli,

• Ambalâj sanayiinde cam, karton gibi yeniden kullanılabilir maddeler seçilmeli,

• Toprağı yanlış işleme ve yanlış sulama uygulamaları durdurulmalı,

• Otlak alanlarının ve ormanlarının korunması, ayrıca ormanlık alanların çoğaltılması,

• Nükleer santrallerin toprağa zarar vermeyecek yerlere kurulmalı,

• Ağaç sevgisi ve ormanların korunması konularında toplum eğitilmelidir.

 

 

D) Ses Kirliliği 

Ses kirliliği; insanların işitme sağlığını ve algılama gücünü olumsuz yönde etkileyen, kişinin psikolojik ve fiziksel dengesini bozabilen, iş verimini düşüren, çevrenin doğallığını bozan bir çevre sorunudur.

Ses kirliliği kaynaklarının başında trafik sorunu gelir. Taşıtlardan çıkan fren sesleri, motor ve egzoz sesleri trafik gürültüsünün başında gelmektedir.

Endüstrinin yoğun olduğu bölgelerde endüstri gürültüleri bu işlerle uğraşan kişileri doğrudan etkilemektedir. Hatta tedavisi olmayan hastalıklara neden olabilmektedir.

 

Ses kirliliğinin etkileri

• Fizyolojik etkiler: Ses kirliliği geçici ya da sürekli işitme kaybına, yüksek tansiyona solunum ve dolaşım bozukluklarına yol açar.

• Psikolojik etkiler: Zihinsel etkinliğin azalmasına, strese, uyku düzeninin bozulma-sına, sinirliliğe, dikkatin dağılmasına, iş veriminin düşmesine neden olur.

 

Ses kirliliğinin önlenmesi için;

• Toplu taşıma sistemine geçilmeli, metrolarla yapılan yer altındaki trafiğe önem ve-rilmeli, bisiklet kullanımı yaygınlaştırılmalı,

• Taşıtlara susturucu takılmalı, gerekli kontrolleri zamanında yapılmalı,

• Evlerde çift camlı pencereler kullanılmalı,

• Seyyar satıcıların bağırarak mal satmaları yasaklanmalı,

• Evlerde başkasını rahatsız edecek şekilde gürültü edilmemeli,

• Ses kirliliği konusunda kişi ve kuruluşlar bilinçlendirilmelidir.

 

E) Radyasyon 

Radyasyon, hiçbir duyu organımızla algılayamadığımız bazı maddelerin yaydıkları za-rarlı ışın ve parçacıklardır. Radyasyon kaynaklarını iki gruba ayırabiliriz:

Doğal radyasyon kaynakları: Güneş ve uzaydan gelen kozmik ışınlar ile yeryüzünde bulunan bazı kayaların içindeki radyoaktif maddelerdir.

Yapay radyasyon kaynakları: Nükleer silâhlar ve bombalar, nükleer santraller, X ışını makineleri radyasyon kaynaklarıdır.

Radyasyonun etkileri de radyasyonun şiddetine, ışınların türüne ve süresine göre deği-şir. Radyasyon, kanserojen etkiye sahiptir. Hücre içindeki DNA’ya etki ederek genetik yapıyı bozar ve kalıtsal hastalıklara yol açar.

Radyasyon insanları etkilediği gibi, hayvan ve bitkileri de etkilemektedir. Radyasyon hayvanlarda sakat ve anormal doğumlara, bitkilerde ise anormal büyümelere neden olmakta-dır.

 

Radyasyondan korunmak için:

• Nükleer santrallerde kazalara karşı gerekli önlemler alınmalı, bu santrallerden çıkan atıklar güvenli bir yerde depolanmalı,

• Yurt dışı kaynaklı nükleer atıkların denizlerimize atılması önlenmeli,

• Dünyada nükleer silâh denemeleri yasaklanmalı,

• Ozon tabakası radyasyondan korunmalıdır.

Facebook beğen
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol